Çocuk İstismarcıları Terör Suçlusu Gibi Muamele Görmeli
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Aile Hukuk Derneği Başkanı Prof Bahadır Erdem, Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Hukuk Komitesi Başkanlığı’nı yürütüyor. Yaşanan çocuk ölümlerini ve cinsel istismar vakalarını yıllardır yakından takip eden Prof. Erdem’le, çocuk suçlarına yönelik düzenlemeleri de kapsayan yasa tasarısını konuştuk. Yeni yasayla birlikte istismara uğrayan çocukların haklarını, bu hakların nasıl iyileştirildiğini masaya yatırdık
– Kanunen kime çocuk diyoruz?
– Çocuk Koruma Kanunu’na göre 18 yaşını doldurmamış olan birey çocuktur. Bu medeni kanundaki rüşt yaşıyla denktir. Ama medeni kanunda bile 18 yaş rüşt yaşı olmasına rağmen, evlilik yaşı 17 hatta olağanüstü hallerde ailenin de onayıyla 16’ya kadar indirilebilir. Yani 16 yaşında çocuk olmaktan çıkıp, evlenilecek bir kadın haline gelebilir küçük bir kız çocuğu. Ceza Kanunu’nda durum daha da vahim. Kanun 15 yaşını doldurmamış yani 14 yaşındaki kişiyi, çocuk saymıyor. Yani cinsel istismar suçlarında 14 yaş ve üstü çocuk kapsamına girmiyor. Bunun muhakkak değişmesi gerekir.
– Nasıl yani? 14 yaşındaki birini taciz eden kişi çocuğu değil de bir yetişkini taciz etmiş gibi mi kabul ediliyor?
– Aynen öyle. Biri 14 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunursa, yetişkine karşı bir suç işlemiş oluyor. ’15 yaşını doldurmamış lafının’, çocuk koruma kanununda olduğu gibi 18’e çıkarılması şart! Ama bunu yapmak o kadar kolay değil.
– Niye?
– Türkiye’nin doğusu var, güneydoğusu var. Bu bölgelerde o yaşta çocuklar evlendiriliyor. Ama devlet bu durumu düzeltmek zorunda. Madem çocuklara karşı işlenen cinsel istismardan bu kadar şikayet ediyoruz, bunun değişmesi gerekir. ‘Çocuk evlilikleri, çocuk gelinler’ deniyor, bu tabirlere de karşıyım; ‘çocuk gelin’ deyince sanki sevimli bir şeymiş gibi algılanıyor. Hem ceza kanundaki yaş sınırının, hem de medeni kanundaki evlenme yaş sınırının, Çocuk Koruma Kanunu’ndaki gibi 18 yaşa getirilmesi şarttır.
– Cinsel istismar suçlarının kanundaki karşılığı nedir?
– Cinsel istismar meselesiyle ilgili Türk Ceza Kanunu’nda 102. ve 103. maddeler var. Çocuklara karşı cinsel istismar suçunu açıklarken bu kanun maddeleri suçu ikiye ayırır; basit ve ağır cinsel istismar diye. Bir eylemin ağır cinsel istismar olarak kabul edilmesi için, çocuğun vücuduna organ ya da bir cisim sokmak suretiyle gerçekleşmesi gerekiyor. Buna 8-15 yıl arası ceza öngörüyor. Basit cinsel istismar, bir cisim ya da organ sokulmadığı durumlarda geçerli. Bu da 3-8 yılla cezalandırılıyor. Bir istismarın basiti, ağırı olmaz. Cinsel istismar çocuğa karşı yapılıyorsa zaten ağırdır. Zaten bunu kanunun, yargının, toplum bakış açısının ağır bir şekilde cezalandırması gerekir. Hem ahlaken hem dinen hem hukuken bu durum ağırdır.
– Yeni yasa tasarısıyla durum değişiyor ama…
– Yeni tasarı, basit ve ağır cinsel istismar ayrımını kaldırıyor. Artık çocuğa karşı işlenen tüm istismar suçları ağır suç kapmasına giriyor. 8 yıldan 15 yıla kadar ceza alabilecekler. Ama yine hatırlatıyorum, çocuk dediğimiz 15 yaşını tamamlamamışsa… Bu yaşın da 18’e çıkması gerekiyor. Eğer bu istismarı yapan, çocuğun öğretmeni, ailesinden biri, akrabası, gözetim altında olduğu kurumun elemanlarından biriyse cezayı yarı oranında artırıyor.
– Tasarıda ‘müebbet hapis cezası getirildi’ deniyor. Aslında o da biraz muallak değil mi?
– Evet. Eğer çocuk cinsel istismar nedeniyle bitkisel hayata girmişse, ölürse müebbet oluyor. O zaten öldürme suçu!
– Biri ağır cinsel istismardan, 8 ila 15 yıl ceza alır diyorsunuz ya, aslında kaç yıl yatıyor?
– Şartlı salıvermeden yararlanabiliyorlar. İyi hal indirimi falan derken cezasının üçte ikisini yatıp çıkıyor. Yani 8 yıl aldığı zaman, 5 yıl 8 ay yatıp çıkıyor. Ceza infaz yasanında bir tek terör suçları bu ceza indiriminden faydalanamaz. Çocuklara karşı işlenen suçlarda da şartlı salıverme olmamalı, aynen terör suçları gibi muamele edecek sistem getirmeli. Bu yeni yasa tasarısında yok, bunun da eklenmesi gerekir. Bir suçlu, eğer çocuğa karşı bir suç işliyorsa, cezası neyse onun tamamını yatıp çıkmalı. Adam yeğenine karşı cinsel istismarda bulunurken bunu bilecek! ‘Kazara duyulur da cinsel istismar yaptığım öğrenilirse, yatarım 18 sene’ diye korkusu olacak!
– Ağır cinsel istismardan en fazla kaç yıl yatan oldu bugüne kadar?
– 15 yıl ceza alan var ama Yargıtay Ceza Genel Kurulu bozdu. Bakış açısı bakımından erkek egemen toplumuz. Cinsel istismara uğrayanı korumak değil, suçluyu korumaya yönelik bir bakış açısı var! Uygulamada, kollukta, savcılıkta, mahkemelerde durum böyle. Suçluya en az cezayı aldırmak için el birliğiyle uğraşıyorlar. Bunun değişmesi lazım. Ceza kanunumuzda bedensel ve ruhsal sağlığın bozulması kriteri var. Çocuğu 40 kere adli tıbba gönderiyor; “Acaba bu taciz sonrası bedensel ve ruhsal sağlığı bozuldu mu, bozulmadı mı?’ diye… ‘Bozuldu’ diye gelirse mahkeme yetinmiyor bir daha gönderiyor. Çünkü mantık şu; Bozulmadı kararı çıksa da ben şu ‘zavallı’ istismarcıyı koruyup, ona en düşük suçu versem.
YEĞENİNİ İSTİSMAR EDEN AMCA KURTULDU
– Bir örnek var elinizde bu konuya dair, söz eder misiniz…
– Bir amca var, yeğenine 5 yıl boyunca cinsel istismarda bulunuyor. Çocuğa da, ‘Kimseye söylersen seni öldürürüm’ diyor. Çocuk 11 yaşındayken nihayet annesine söyleyebiliyor. Anne şikayette bulunuyor. Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bunu ağır cinsel istismara sokuyor ve suçu amca işlediği için cezayı artırıyor, 18 yıl hapis cezası veriyor. İyi halden 14 yıla indiriyor. Yargıtay’a gidiyor dosya, Yargıtay; ‘Bu ağır cinsel istismar değil, basit cinsel istismar’ diyor. Geri gönderiyor. Bakırköy Ağır Ceza direniyor. Yargıtay Genel Ceza Kurulu’a gidiyor dosya ve orası, ‘Çocuğa cisim sokulmadı, amca organını sokmadı’ diye basit cinsel istismar suçu kabul ediyor. Amcaya 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek. 3 yıl verildiğini düşünün. O adam şu an serbest! Amca çıktı, çoktan bu işten kurtuldu… Yargıtay Genel Kurulu nasıl olur da, yeğenini 5 yıl taciz eden adam için ‘Basit istismar yaptı’ der!
– Yeni tasarıda bu da değişiyor değil mi?
– Evet Allah’tan değişiyor.
– Cinsel istismara uğradım diyen bir çocuk kaç kez adli tıp kontrolünden geçiyor?
– Yargı suçluyu ne kadar korumak istiyorsa, o kadar kez adli tıbba gidiyor çocuk. O rapor gelene kadar şartları zorlayabiliyorlar. Yeni tasarıda bu kaldırıldı. Gerekçesi şöyle: ‘Uzmanlar çocuğa bir cinsel istismar olduysa zaten beden ve ruh sağlığı bozulmuştur kabul ederler, bunun için rapor almaya gerek yok.’